Kars

Kars Kalesi’nin altındaki yollardan kaleye doğru gidebildiğimiz kadar ilerledikten sonra arabamızı yolun bittiği yerde bıraktık. Önce kaleye tırmandık. Ertafını Kars Çayı’nın döndüğü Karakaya denen bir tepenin üstüne inşa edilen Kars Kalesi şehrin sembolü durumunda. İlk olarak Selçuklular yapmışlar, daha sonra önüne gelen herşeyi yıkan Aksak Timur kendisinden bekleneceği üzere yıkmış. Sonra Kanuni tamire başlamış ve yarım bırakmış. Nihayet Trabzonlu ustaları yollayan 3. Murad bitirmiş. Nişanyanlar Türkiye’nin en çok savaş gören kalesi olabileceğini tahmin ediyorlar (İran savaşları, Rus savaşları). Continue reading Kars

Bozcaada

Son gün ise artık patlamaya hazır bir volkan kıvamına gelmiş olan Yasemin’in gazabına uğradık ve Berkman sattı, ben tek başıma bu sefer 30,000 kişinin elektriğini sağladığı söylenen meşhur rüzgar türbinlerine doğru gittim. Önce kekik kokuları içinden ilerledim, daha sonra biraz yokuş yukarı çıkarak gene bir korunun içinden rüzgar türbinlerine vardım ve herhalde deli bu der gibi bakan bekçiye selam verip geri döndüm. Rüzgar türbinlerinin romantik olduğu söyleniyor ama bence romantik falan değil basbayağı korkunçlar. Yanlarına yaklaşınca duyulan korku filmi efekti gibi rüzgar sesi de cabası. Continue reading Bozcaada

Türkiye İzmir Olsun

Balıkçı kılıklı adamlar ellerindeki çapari oltalarının bir kancasını sağ burun deliğime, ötekisini kulağıma, üçüncüsünü gözüme geçirirken öteki ellerinde tuttukları sigaranın külü yere düşmesin (denize silkelenecek) diye oltalarının kurşununu ayağıma dolamaya çalışıyorlar. Bir tanesi oltasına yem takarken 4 metrelik olta sopasını denize dik koyup sonra havaya kaldırıyor, üstünden 1500 metre engelli yarışındaki gibi atlamanız gerekiyor. Ötekisi boğazdan orkinos yakalayacak ya, oltayı daha uzağa atabilmek için gerilip sağına soluna bakmadan haşırt diye sallıyor. Bir kere köpeğini gezdiren bir çiftin köpeğini yakaladı biri bu şekilde. Neyse ki köpek efendi çıktı da herife birşey olmadı. İçimden ulan şu köpek ben olsaydın da herifi ibret olsun diye kıçının en gevrek yerinden ısırsaydım diye düşünmedim değil. Continue reading Türkiye İzmir Olsun

Tel Aviv – Züğürdün Rio’su

Tel Aviv’de de Rio gibi şehrin tam içinde bir sahil şeridi var. Açık renkli ve ince kumsal oldukça geniş. Kumsalın kara tarafına hafta içinde bile kullanılmakta olan voleybol fileleri gerilmiş, futbol kaleleri yerleştirilmiş. İsrailli gençler Rio’lu yaşıtları gibi futvoley de oynuyorlar üstelik! Kumların bittiği yerde bir promenad yapmışlar ve günün her saatinde insanlar yürüyorlar, koşuyorlar, bisiklete biniyorlar, paten kayıyorlar. Hatta utanmadan promenadın kaldırım taşlarını bile Copacabana’ya benzetmişler! Ha bu arada İzmir Kordon’un da aynı desenin çok benzerini kullandığına da dikkatinizi çekerim… Continue reading Tel Aviv – Züğürdün Rio’su

Shanghai, Beijing, Xi’an, Hong Kong Notları (Yalın)

Çin denince akla gelen ilk aktivitelerden biri kimileri için tabii ki alışveriş. İlk sabahımızda Shanghai’ın “Old Town”ında tipik Çin mimarisi (çatıların köşeleri kıvrımlı) evlerin arasında dolaşırken irili ufaklı tıklım tıklım dükkanlarla karşılaştık ama en çok dikkatimizi çeken “Luviton Luviton Gucci Prada” diye üstümüze atlayan üreticiler oldu. Önce ana caddede elinde katalogla turistlerin ilgisini çekiyor, sonra “tu minits” diye diye ten minits uzaktaki dükkanına götürüyor ve genelde asıl dükkan başka bir dükkanın arkasındaki gizli bir kapının ardında oluyor – ordaki kalabalığı ve Batılı turistleri görünce şaşırmamak elde değil. Pazarlık konusu inanılmaz tabii ki. Continue reading Shanghai, Beijing, Xi’an, Hong Kong Notları (Yalın)

Çin’e Gitmeden Önce Bilinmesi Faydali Şeyler

Istanbul’a döndükten sonra bu yediğim acayip yemekleri anlatırken Serdar haklı olarak “Hayvanların bütün acayip uzuvlarını yiyorlarsa bu hayvanın normal yerleri ne oluyor?” diye sordu. Babamın söylediğine göre diğer ülkelerden normalde çöpe gidecek bu tavuk tırnağı, ayı pençesi gibi uzuvları çinliler bol miktarda ithal ediyorlarmış. Continue reading Çin’e Gitmeden Önce Bilinmesi Faydali Şeyler

Rio de Janeiro

Kiyafetler ise benzer, her yastan ve kilodan kadinlar tanga ve minik bikiniler giyiyorlar. Eskiden Firt’in kapagindaki kizlarin giydigi 4 kucuk ucgenden olusan mayolar bunlar. Erkekler ise ekseriyetle slip mayolular. Zaten erkek kadin butun yabancilar koca koca mayolarindan hemen anlasiliyor. Continue reading Rio de Janeiro